Merhaba dünya!
Günümüzün asıl sorunu, bilgi üretmek değil bilgiyi kullanabilme becerisi geliştirememektir. Bilgi tüm dünyanın tarihsel süreçlerinden gelip, ortak aklıyla birikerek dağlar kadar olmuş, bu dağlar kadar bilgi, birey aklına o kadar yakın durmaktadır ki, sadece sinir hücreleri ve kas hücreleri arasındaki mesafe kadardır. Bu data, dağ gibi parmak ve göz uçlarımızda duruyor iken neden ona dokunamıyoruz. Neden bilgiyi kullanmaya ihtiyaç duymuyoruz?
Bu sorunun cevabını; bilgiye dokun

Deneyler keyif verir.
, öğren, dene, uygula sloganlarıyla arıyorum. Hayatta mutlu yaşayan insanlar ve sıkılan mutsuz insanlar vardır. Mutlu insanların ortak yanı, kendini gerçekleştirmiş olmalarıdır. Kendini gerçekleştirmek nedir? Cevap çok basit, “Başkası olma kendin ol.” Başkası kümesini de bireyler oluşturur. Ama insanın kendi dışındaki bireyler. Başkalarına dayanarak yaşamak, başkalarının ürettiğine sürekli bağımlı olmak, başkası olmak demektir. İnsanı mutlu eden en temel faktörlerden biri de kendi başına başardığı, kendi yapabildiği işlerdir. Mesela bir öğrenci soruları kendi başına çözebilmeye başladığında ders çalışmayı sevebilmektedir. Spor, dans, sanat, meslek gibi hangi konuyu ele alsak bu böyledir. Başkalarından öğrendiğimiz bilgiler uygulanmadığı, denenmediği, geliştirilmediği müddetçe sanal kalmaktadır. Sanaldan gerçekliliğe geçmeyi başardığımızda daha keyifli bir hayat yaşayacağımıza inanıyorum. O halde bilgiyle, bu bilgiyi uygulama ve bu uygulamayı tekrar ederek öğrenilmiş davranışa dönüştürme arasındaki mesafelerin daraltılmasına ihtiyaç vardır.
Yamanbilimci olarak bu mesafeleri daraltmak için herkesi “yamanbilimci.com” siteme bekliyorum.

Bilgiyi dene.